Blog

Miyom Neden Olur? Belirtileri ve Tedavisi

Miyomlar, kadın üreme sisteminde en sık karşılaşılan iyi huylu tümörler arasında yer alır ve özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda görülür. Çoğu zaman yavaş büyüyen bu oluşumlar, bazı kadınlarda yıllarca hiçbir belirti vermeden varlığını sürdürebilirken bazı kadınlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Adet düzensizlikleri, yoğun kanama, kronik kasık ağrısı ve kansızlık gibi şikâyetler miyomların en sık neden olduğu sorunlardır. Bu belirtiler zamanla yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürebilir.

Miyomların önemi yalnızca mevcut şikâyetlerle sınırlı değildir. Gebelik planlayan kadınlarda miyomlar düşük, erken doğum ve kısırlık riskini artırabilir.

Bu nedenle miyomların nedenleri, belirtileri ve tedavi seçeneklerinin doğru şekilde bilinmesi hem erken tanı hem de uygun tedavi açısından büyük önem taşır.

Miyomlar (Myom veya Leiomyom)

Miyomlar, tıbbi literatürde myom ya da leiomyom olarak adlandırılan, rahim düz kas hücrelerinden gelişen iyi huylu tümöral yapılardır. Kadınların büyük bir kısmında yaşamlarının herhangi bir döneminde miyom saptanabilir.

Bu oluşumlar çoğunlukla hormonlara duyarlıdır ve özellikle östrojen hormonunun etkisiyle büyüme eğilimi gösterir. Bu nedenle üreme çağında daha sık görülürler.

Toplumda miyom görülme sıklığı yaşla birlikte artar. Özellikle 30’lu ve 40’lı yaşlarda daha yaygın olarak tespit edilir.

Her miyom tedavi gerektirmez. Miyomların klinik önemi; büyüklükleri, sayıları, rahimdeki yerleşimleri ve hastanın yaşam beklentileriyle doğrudan ilişkilidir.

Miyom Nedir?

Miyom, rahmi oluşturan kas dokusundan kaynaklanan, sınırları genellikle net olan iyi huylu kitlelerdir. Tek bir miyom şeklinde olabileceği gibi, rahim içerisinde birden fazla miyom aynı anda da bulunabilir.

Miyomların boyutları birkaç milimetreden, rahmi tamamen dolduracak büyüklüklere kadar değişebilir. Büyük miyomlar karında şişkinlik ve baskı hissine neden olabilir.

Bu oluşumlar yavaş büyüme eğilimindedir ancak hormonal değişiklikler büyüme hızını etkileyebilir. Özellikle gebelik ve doğurganlık çağında büyüme daha belirgin olabilir.

Menopoz sonrası dönemde ise çoğu miyom küçülür veya büyümesi durur. Bu durum hormon seviyelerindeki düşüşle ilişkilidir.

Miyom Kanser Midir Veya Kansere Dönüşür Mü?

Miyomlar kanser değildir ve çok büyük bir çoğunluğu yaşam boyu iyi huylu kalır. Miyom tanısı alan hastaların en sık endişelerinden biri kansere dönüşme ihtimalidir.

Mevcut bilimsel veriler, miyomların kansere dönüşmediğini göstermektedir. Rahimde nadiren görülen kötü huylu tümörler, miyomdan dönüşmez.

Leiomyosarkom adı verilen bu kötü huylu tümörler, baştan itibaren farklı bir hücresel yapıdan gelişir. Bu nedenle miyomdan kansere dönüşme korkusu genellikle yersizdir.

Ancak menopoz sonrası dönemde miyomun hızlı büyümesi veya ani şiddetli ağrı gibi durumlar mutlaka ayrıntılı değerlendirme gerektirir.

Miyomlar Nerede ve Nasıl Büyürler?

Miyomlar rahmin farklı tabakalarında gelişebilir ve bulundukları yere göre farklı belirtiler ortaya çıkarabilir. Yerleşim yeri, hastanın şikâyetlerini doğrudan etkiler.

Rahim kası içinde yer alan miyomlar genellikle baskı ve ağrıya neden olurken, rahim iç boşluğuna doğru büyüyen miyomlar daha çok kanama sorunlarıyla ilişkilidir.

Rahmin dış yüzeyine doğru büyüyen miyomlar ise mesane ve bağırsaklara baskı yaparak idrar ve sindirim problemlerine yol açabilir.

Miyomların büyüme hızı kişiden kişiye değişir. Hormonal durum, genetik yatkınlık ve miyomun kanlanması bu süreci belirleyen önemli faktörlerdir.

Miyom Çeşitleri Nedir?

Miyomlar yerleşim yerlerine göre sınıflandırılır ve bu sınıflandırma tedavi planlamasında büyük önem taşır. En sık görülen tür intramural miyomlardır.

Submüköz miyomlar rahim iç boşluğunu etkilediği için yoğun kanama ve kısırlıkla daha yakından ilişkilidir. Bu tür miyomlar genellikle daha erken belirti verir.

Subseröz miyomlar rahmin dış yüzeyine doğru büyür ve çevre organlara baskı yapabilir. Bu durum idrar ve bağırsak şikâyetlerine yol açabilir.

Saplı miyomlar ise ince bir sapla rahme tutunur ve kendi etrafında dönme riski taşıdığı için ani ağrılara neden olabilir.

Miyom Neden Önemlidir?

Miyomlar sadece iyi huylu kitleler olarak değerlendirilmemelidir. Özellikle yoğun adet kanamasına neden olan miyomlar, zamanla ciddi kansızlık sorunlarına yol açabilir.

Kronik kansızlık; halsizlik, baş dönmesi ve yaşam kalitesinde düşüş gibi sonuçlar doğurabilir. Bu durum tedavi edilmediğinde daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Büyük miyomlar karın içinde baskı oluşturarak mesane ve bağırsak fonksiyonlarını bozabilir. Bu da sık idrara çıkma veya kabızlık gibi şikâyetlere yol açar.

Ayrıca miyomlar gebelik planlayan kadınlar için de büyük önem taşır ve doğurganlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Miyom Belirtileri: Dikkat Edilmesi Gereken İşaretler

Miyomların en yaygın belirtisi adet düzensizlikleridir. Adet kanamalarının uzun sürmesi ve normalden fazla olması en sık karşılaşılan şikâyettir.

Pıhtılı adet kanamaları ve adetler arası lekelenmeler de miyomların önemli belirtileri arasında yer alır. Bu durumlar genellikle submüköz miyomlarla ilişkilidir.

Kasık ve bel ağrısı, karında dolgunluk hissi ve basınç duygusu miyomların büyüklüğüne bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Bazı kadınlarda ise miyomlar hiçbir belirti vermez ve yalnızca rutin jinekolojik kontroller sırasında fark edilir.

Miyom Ağrısı Nasıldır?

Miyom ağrısı çoğu zaman künt, baskı tarzında ve sürekli bir rahatsızlık hissi şeklinde tarif edilir. Özellikle büyük miyomlarda bu ağrı daha belirgin hale gelir.

Ağrı genellikle kasık, bel ve alt karın bölgesinde hissedilir ve zamanla artış gösterebilir. Günlük aktiviteleri zorlaştıracak düzeye ulaşabilir.

Saplı miyomların kendi etrafında dönmesi durumunda ani ve şiddetli ağrılar ortaya çıkabilir. Bu ağrılar genellikle ani başlar ve çok yoğundur.

Ayrıca miyomun kanlanmasının bozulması da şiddetli ağrıya neden olabilir. Bu tür durumlar acil değerlendirme gerektirir.

Miyomların Nedenleri: Risk Faktörlerini Anlamak

Miyomların kesin oluşum nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak hormonal ve genetik faktörlerin önemli rol oynadığı düşünülmektedir.

Ailesinde miyom öyküsü bulunan kadınlarda miyom görülme riski daha yüksektir. Bu durum genetik yatkınlığın önemini göstermektedir.

Erken yaşta adet görmek, uzun süre yüksek östrojen düzeylerine maruz kalmak ve obezite miyom riskini artırabilir.

Doğum yapmamış olmak ve hormonal dengesizlikler de miyom gelişiminde etkili olabilen faktörler arasında yer alır.

Miyom Teşhis Yöntemleri

Miyom tanısında ilk ve en yaygın kullanılan yöntem ultrasonografidir. Vajinal ultrason sayesinde miyomların yeri ve boyutu net şekilde belirlenebilir.

Ultrason, miyomların takibinde de önemli bir rol oynar. Zaman içindeki büyüme hızı bu yöntemle izlenebilir.

Gerekli durumlarda manyetik rezonans (MR) görüntüleme kullanılarak daha ayrıntılı değerlendirme yapılır.

Bazı hastalarda histeroskopi veya laparoskopi hem tanı hem de tedavi amacıyla uygulanabilir.

Miyom Tedavi Seçenekleri

Miyom tedavisi her hasta için farklıdır ve standart bir yaklaşım yoktur. Tedavi kararı hastanın şikâyetleri ve beklentileri doğrultusunda verilir.

Şikâyeti olmayan küçük miyomlar düzenli takip ile izlenebilir. Bu yaklaşım birçok hasta için yeterlidir.

Belirti veren miyomlarda ilaç tedavileri veya cerrahi yöntemler gündeme gelir. Cerrahi yaklaşım açık veya kapalı olabilir.

Bazı durumlarda rahmin tamamen alınması gerekebilir. Bu karar genellikle doğurganlık planı olmayan hastalar için değerlendirilir.

Gebelik ve Miyom Takibi

Gebelikte miyom varlığı mutlaka yakından izlenmelidir. Çoğu miyom gebelik süresince ciddi sorun yaratmaz.

Ancak bazı miyomlar gebelikte ağrıya ve erken doğum riskine neden olabilir. Bu nedenle düzenli takip önemlidir.

Gebelik boyunca ultrason kontrolleri ile miyomların büyüklüğü ve bebeğe etkisi değerlendirilir.

Gerekli durumlarda riskli gebelik takibi uygulanır.

Gebelikte Miyom Ameliyatı

Gebelik sırasında miyom ameliyatı genellikle önerilmez. Çünkü cerrahi müdahale gebelik için risk oluşturabilir.

Ancak bazı durumlarda şiddetli ağrı veya komplikasyonlar nedeniyle ameliyat kaçınılmaz olabilir.

Bu tür durumlar nadirdir ve dikkatle değerlendirilmelidir.

Karar, anne ve bebeğin sağlığı birlikte göz önünde bulundurularak verilir.

Gebelik Düşünenlerde Miyom Ameliyatı

Gebelik planlayan kadınlarda miyomlar detaylı şekilde değerlendirilmelidir. Özellikle rahim iç boşluğunu etkileyen miyomlar önemlidir.

Bu tür miyomlar gebeliği zorlaştırabilir ve düşük riskini artırabilir.

Uygun zamanda yapılan miyom ameliyatı gebelik şansını artırabilir.

Ameliyat sonrası rahmin iyileşmesi için belirli bir süre beklenmesi önerilir.

Gebelikte Devam Ederken Miyom Ameliyatı

Nadir durumlarda gebelik devam ederken miyom ameliyatı gerekebilir. Bu tür durumlar istisnai kabul edilir.

Bu ameliyatlar yüksek risk taşır ve yalnızca deneyimli merkezlerde yapılmalıdır.

Amaç hem annenin sağlığını korumak hem de gebeliğin devamını sağlamaktır.

Bu nedenle karar süreci çok dikkatli yürütülmelidir.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu